Saatimizin sesini kısmak için saniyenin üstüne tıklayın.
egedersler
Tevriye
Birden fazla gerçek anlamı olan bir kelimeyi herkesçe bilinen anlamında değil de, uzak anlamını kastederek kullanmak sanatıdır. Fikre bağlı bir sanattır. Sanatkârın bir düşünce faaliyeti sonucunda meydana gelir. Sanatkâr kelimenin uzak anlamını kast eder ama okuyucuyu kelimenin yakın anlamı da etkiler. Böylece ifadeye bir genişlik kazandırılmış olur.
Bu sanatı Îhâm ve Kinaye sanatları ile karıştırmamak lâzımdır.
Îhâm sanatı da tevriye gibi kelimenin gerçek manalarıyla yapılır. Ama kelimenin her iki anlamı da sözün manası ile uyuşur. İfade bu iki manaya göre de değerlendirilebilir. (Bkz. Ihâm)
Tevriyede ise kelimenin en uzak manası ifade ile uygunluk gösterir. Yakın manayı ifade içinde değerlendirmek mümkün değildir. Aksi hâlde ortaya pek de arzu edilmeyen neticeler çıkabilir.
Meselâ Nefî'nin şu kıtasını ele alalım:
Bana Tahir Efendi kelp demiş İltifatı bu sözde zahirdir
Mâliki mezhebim benim zîrâ Îtikadımca kelp tâhirdir
(Tahir Efendi bana köpek demiş / Bana iltifat ettiği bu sözünden belli oluyor / Çünkü benim mezhebim Mâliki mezhebidir / ve benim inancıma göre köpek temizdir.)
Son mısra herkesçe bilinen anlamında, yani Tahir Efendi olarak değerlendirilse idi "İnancıma göre Tahir Efendi köpektir." gibi bir mana çıkacaktı. Tabiî bu mananın cümlede yeri yoktur. Sadece okuyucunun kafasında düşüncenin bir boyutu olarak kendini gösterir.
Örnekler:
Şerîatin ne mübarek nizamdır ey Cem
Harâm olan meyi tecviz eder mübâha kadar
(Yahya Kemal, İnşirah Gazeli, EŞR, s. 69)
"Şeriat" kelimesi tevriyelidir. Yakın manası olan "Kur'anın hükümleri"olarak değil, Cem'in kurduğu düzen manasında kullanılmıştır.
Sordum nigârı dediler ahbâb
Semt-i Vefâ'da Doğru yoldadır.
(Sevgiliyi sordum, dostlar, Vefa semtinde Doğru yoldadır dediler)
Vefa ve doğru yol kelimeleri tevriyelidir. Yakın manaları Vefa semti ve Doğru yol caddesi, uzak manaları ise sevgilinin vefalı ve iffetli oluşudur.
Kanmadık gaşy eden bu maviliğe
(Yahyâ Kemâl, Maltepe, KGK, s. 64)
"Kanmadık" kelimesi tevriyelidir. Yakın manası olan "aldanmak" değildir, uzak manası olan "doymak" olarak kullanılmıştır.
Su çekilmiş gibi rü'yâ oldu
(Yahya Kemâl, Mehlikaa Sultan, KGK, s. 122)
"çekilmiş" kelimesi tevriyelidir. Kova ile çekilmek değil, kurumak, kaybolmak manasında kullanılmıştır. Uzak mana olan kaybolmakla ilgili olarak "rü'yâ olmak" deyimi kullanılmıştır.