Tasarim23


Saatimizin sesini kısmak için saniyenin üstüne tıklayın.

egedersler

TR.TR SÖZLÜK

                                                                            

 

ABA à Genellikle yünden yapılan kalın kumaş.

Abajur à Işığın etkisini kesmek için yapılan kumaş.

Abaküs à Sayı boncuğu.

Abartma à Bir işi, olduğundan büyük gösterme.

Abdal à Eskiden çok gezen ve dolaşan dervişlere denir.

Abes à Saçma, boş, gereksiz.

Abide à Anıt.

Abla à Büyük kız kardeş.

Abone à Peşin ödeme yaparak süreli yayınlara alıcı olma işi.

Abonman à Bir satıcı ile alıcılar arasında yapılan anlaşma sürdürüm.

Acar à Atılgan, sözü pek, yiğit.

Acem à İranlı

Acı à 1. Ağız da oluşan yakıcı durumun tatlı karşıtı. 2. Kırıcı, üzücü, dokunaklı(mecaz)

Acımak à Ağrılı olmak, acılı duruma gelmek.

Acındırmak à Bir kimsenin acımasını sağlamak.

Açıkça à Gizli bir yönü kalmaksızın, kolayca.

Açık saçık à Göreneğe aykırı derece de çıplak veya örtüsüz, ölçüsüz.

Açınım à Geometrik bir cismin yüzeylerinin açılıp tek bir düzlem üzerinde yayılmasıyla ilgili teknik çizim.

Açkı à Anahtar

Açmazlık à 1. İçinden çıkılmaz olma durumu. 2. Sır saklama durumu.

Adak à Adamak işi veya adanılan şey, nezir.

Adalet à Hak ve hukuka uygun olma, doğruluğu gözetme.

Adanmak à Bir işe adanmış olmak.

Aday à Bir görev veya bir seçim yapılırken kendini ileri süren veya başkaları tarafından önerilen kimse.

Adî à 1. Sıradan, hiçbir özelliği olmayan. 2. Aşağılık, bayağı, alçak.

Adliye à Hukuk ve devlet işlerini yürüten devlet kuruluşları.

Aerobik à Müzikle yapılan bir tür jimnastik.

Afet à Deprem, sel, yangın gibi doğanın oluşturduğu yıkım, felaket.

Afetzede à Afete uğramış, zarar görmüş kimse.

Aforoz à Hristiyanlık inancına göre kilise tarafından verilen “toplumdan dışlanma” cezası.

Afşar à (Tarih) Oğuz Türkleri soyundan olup Anadolu’nun daha çok güneyinde yaşayan topluluk.

Ağarmak à Ak gibi olmak, beyazlamak, solmak.

Ağartı à Bir rengin beyazlaşması veya aydınlanması.

Ağırbaşlı à Davranışları ölçülü, olgun kimse, vakur, ciddi.

Ağızlık à Sigara içerken kullanılan, çubuk biçimindeki araç.

Ağma à Akan yıldız.

Ağ tabaka à (Tıp) Göz yuvalarının iç yüzeyinde görme sinirinin yayılması ile beliren, ışığa duyarlı zar, retina.

Ahali à Bir kentte veya bir semtte oturanların tamamı.

Ahdetmek à1. Bir şeyi yapmak için kendi kendisine söz vermek. 2. Yemin etmek.

Ahır à Evcil hayvanların barındığı kapalı yer, hayvan damı.

Ahkâm à Yargılar, hükümler.

Ahlâk à Bir toplumun benimsemiş bulunduğu ve bunlara uymak zorunda olduğu davranış biçimleri ve kuralları, töre.

Ahmak
à Bön, budala, aptal.

Ahuà1. Ceylan, karınca.

           2. Güzel, ince, zarif kadın.

Aileà Anne, baba, çocuklar ile en küçük toplumun biri.

Ajanda à Takvimli defter, andaç.

Akademik à 1. Akademi ile ilgili.

                       2. Bilimsel niteliği olan.

Akbaba à Dağlık yerlerde yaşayan ve leşle beslenen bir tür iri ve güçlü kuvvetli avcı kuş.

Akdoğan à Küçük kuşlarla beslenen bir tür yırtıcı hayvan.

Akılcılık à Aklın ilkelerine ve verilerine uygun öğretilen genel adı, rasyonalizm.

Akıl hastası à Ruh hastası.

Akım à 1. Akmak işi.

               2. Hava, su gibi akışan maddelerin veya elektrik yüklerinin yer değiştirmesi, cereyan.

               3. Bir akarsuyun yatağından geçen su miktarının metre saniye bakımından değeri.

Akıtma à Atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.

Akit à İki kişi veya kurum tarafından yasal yollara yapılan sözleşme, kontrat.

Aklıselim à Sağduyu.

Akrostiş à Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okununca, ortaya anlamlı bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume veya şiir.

 

Bugün 12 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol