Saatimizin sesini kısmak için saniyenin üstüne tıklayın.
egedersler
Katı'
Sözün tesirini arttırmak için başvurulan bir sanattır. Cümle veya mısra bitmeden, daha tesirli olacağı anda söz bitirilmez, orada kesilir. Zaten "katı" kelimesinin sözlük manası da "kesmek"tir.
Sanatkâr bu sanatı iki durumda yapar. Ya heyecanın tesiriyle söz söyleme kaabiliyetini kaybeder veya o noktadan sonra söyleyeceği her sözün heyecanı zayıf düşüreceğini düşünerek söylemekten vazgeçer. Bu sanat bazen birbiri ardınca devam edip gider. O zaman heyecanın doğurduğu tereddütlerin yansıtılması söz konusudur.
Örnekler:
Hulyâ tepeler, hayâl ağaçlar...
Durgun suda dinlenen yamaçlar...
(Yahya Kemâl, Gece, KGK, s. 53)
Şair gecenin tabiata verdiği silikleşmiş manzarayı tasvir ederken sözü tam olarak bitirmiyor. Manzaranın ruhunda bıraktığı diğer etkileri söylemiyor. Böylece okuyan her kişi manzaradan kendi ruhunun istediği şekilde etkileniyor. Şiirin havası ruhları serbestçe sarıyor. Bu sanat âdetâ okuyucuyu kendisiyle başbasa bırakmak ve yorum hürriyeti vermek için yapılım; izlenimini veriyor.
Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa...
(Y. Kemâl, Eylül Sonu, KGK, s. 59)
Sonbaharın ruhta yaptığı etkiler tam olarak söylenmeyip, yarıda kesiliyor.
Hiç şaşmayan bir saat gibi işler durur kader,
Bir gün saat çalar… Çok uzaktan gelir haber…
(Y. Kemâl, Geçiş, KGK, s. 105)
Ölüm karşısındaki duygulanışlar da açık olarak verilmiyor.
Bugün 106 ziyaretçi (120 klik) kişi burdaydı!