Tasarim23


Saatimizin sesini kısmak için saniyenin üstüne tıklayın.

egedersler

Allahın 99 ismi

Okunuşu:
el-Meliku celle celâluh
Manası:
Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
MUTLAK HÂKİM ve hak olan Allah, çok yücedir. O'ndan başka ilah yoktur, O, yüce Arş'ın sahibidir.

 
Okunuşu:
er-Rahiymu celle celâluh
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen, çok merhamet eden; dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, ÇOK MERHAMETLİDİR.


 
Okunuşu:
er-Rahmânu celle celâluh
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen; bütün yarattıkları için iyilik ve merhamet isteyen; sevdiğini-sevmediğini ayırdetmeyerek bu dünyada onlara sayısız nimetler veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, RAHMÂNdır, rahîmdir.


 

Okunuşu:
el-Mu'minu celle celâluh
Manası:
1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-Verdiği söze güvenilen.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, EMNİYETE KAVUŞTURANDIR, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.


 
Okunuşu:
es-Selâmu celle celâluh
Manası:
1-Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran. 2-Kendisi her türlü eksiklik, ayıp, afet ve belalardan uzakta olan. 3-Cennete girmiş mutlu kullarına selâm eden.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, SELÂMET VERENDİR, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.


 
Okunuşu:
el-Kuddûsu celle celâluh
Manası:
Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, EKSİKLİKTEN MÜNEZZEH, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih eder.


 

Okunuşu:
el-Cebbâru celle celâluh
Manası:
1-İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten. 2-Yaratılmışların halini iyileştiren, eksikleri tamamlayan, kırılanları onaran.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, İSTEDİĞİNİ ZORLA YAPTIRAN, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
Okunuşu:
el-Aziyzu celle celâluh
Manası:
1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun herşeye gücü yeter. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, MUTLAK GALİPTİR, çok bağışlayıcıdır. O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?


 
Okunuşu:
el-Muheyminu celle celâluh
Manası:
Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, GÖZETİP KORUYANDIR, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

 
Okunuşu:
el-Bâriu celle celâluh
Manası:
1-Herhangi bir modeli örnek almaksızın bütün varlıkları yaratan. 2-Herşeyin organ ve kısımlarını uygun ve dengeli bir halde yaratan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için YARADANINIZA tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız YARATICINIZIN katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur.

Okunuşu:
el-Hâliku celle celâluh
Manası:
Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur. İşte Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin YARATICISIDIR. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.
(6:101,102,103)
Allah nezdinde İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan YARATTI. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.

Okunuşu:
el-Mutekebbiru celle celâluh
Manası:
Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, BÜYÜKLÜKTE EŞİ OLMAYANDIR. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.


Okunuşu:
el-Kahhâru celle celâluh
Manası:
Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz. Yer başka bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (insanlar) bir ve GÜCÜNE KARŞI DURULAMAZ OLAN ALLAH'ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerin cezasını verecektir).

Okunuşu:
el-Ğaffâru celle celâluh
Manası:
Daima affeden, mağfireti pek çok.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Eğer Allah bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O yücedir. O, tek ve kahhâr olan Allah'tır. Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir, ve ÇOK BAĞIŞLAYANDIR.

Okunuşu:
el-Musavviru celle celâluh
Manası:
Herşeye bir şekil ve özellik veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. Rahimlerde sizi dilediği gibi ŞEKİLLENDİREN O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.


Okunuşu:
el-Fettâhu celle celâluh
Manası:
1-Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
De ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hükmedecektir. O, EN ÂDİL HÜKÜM VEREN, (her şeyi) hakkıyla bilendir.
(34:26)
...Kim Allah'tan korkarsa, ALLAH ONA BİR ÇIKIŞ YOLU İHSAN EDER. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
(65:2,3)


 
Okunuşu:
er-Razzâku celle celâluh
Manası:
Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(O öyle lütufkâr) Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla RIZIK OLARAK SİZE TÜRLÜ MEYVELER ÇIKARDI; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı; geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi. O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!
(14:32-34)


 
Okunuşu:
el-Vehhâbu celle celâluh
Manası:
Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. LÜTFU EN BOL OLAN sensin. Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez. Bilinmelidir ki inkar edenlerin ne malları ne de evlatları Allah huzurunda kendilerine bir fayda sağlayacaktır. İşte onlar cehennemin yakıtıdır.
(3:8-10)


 
Okunuşu:
el-Baasitu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
... Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. Rabbin rızkı dilediğine BOL VERİR, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür. Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur. Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur ...

Okunuşu:
el-Kaabidu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? DARLIK VEREN de bolluk veren de Allah'tır. Sadece O'na döndürüleceksiniz.

Okunuşu:
el-Aliymu celle celâluh
Manası:
Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz Allah, HER ŞEYİ BİLENDİR, her şeyden haberdardır.
(31:34)
Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, KARADA VE DENiZDE NE VARSA BiLiR; O'NUN iLMi DIŞINDA BiR YAPRAK BiLE DÜŞMEZ. O YERiN KARANLIKLARI iÇiNDEKi TEK BiR TANEYi DAHi BiLiR. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.


Okunuşu:
el-Mu'izzu celle celâluh
Manası:
İzzet veren, yücelten, ağırlayan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini YÜCELTİR, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin.

Okunuşu:
er-Râfi'u celle celâluh
Manası:
Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle ÜSTÜN KILAN O'DUR. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O bağışlayan merhamet edendir.

Okunuşu:
el-Hâfidu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah'a ve Resûlüne karşı gelenler, KENDİLERİNDEN ÖNCEKİLERİN ALÇALTILDIĞI GİBİ ALÇALTILACAKLARDIR. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kafirler için küçük düşürücü bir azap vardır.


Okunuşu:
el-Basiyru celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi gören.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı NOKSANSIZ GÖRÜR.
(2:110)
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı ÇOK İYİ GÖRENDİR.


 
Okunuşu:
es-Semiy'u celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi işiten, duyan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O İŞİTENDİR, görendir.


 
Okunuşu:
el-Muzillu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de ALÇALTIRSIN. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin.

 
Okunuşu:
el-Latiyfu celle celâluh
Manası:
1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan. 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen. 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
İşte Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, EŞYAYI PEK İYİ BİLEN, her şeyden haberdar olandır. (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

Okunuşu:
el-'Adlu celle celâluh
Manası:
1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Rabbinin sözü, DOĞRULUK VE ADALET BAKIMINDAN TAMAMLANMIŞTIR. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir.

Okunuşu:
el-Hakemu celle celâluh
Manası:
Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah kıyamet gününde, ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair ARANIZDA HÜKÜM VERECEKTİR.
(22:69)
Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka her şey yok olacaktır. HÜKÜM O'NUNDUR ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.


Okunuşu:
el-'Aziymu celle celâluh
Manası:
Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, diridir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, BÜYÜKTÜR.

Okunuşu:
el-Haliymu celle celâluh
Manası:
1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, HALÎMDİR, bağışlayıcıdır.
(17:44)
Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, HALÎMDİR, çok bağışlayıcıdır.

Okunuşu:
el-Habiyru celle celâluh
Manası:
Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, HER ŞEYDEN HABERDARDIR.
(49:13)
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR. Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.


Okunuşu:
el-'Aliyyu celle celâluh
Manası:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir; O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz bâtıldır. Gerçekten Allah ÇOK YÜCE, çok uludur. Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah'ın lütfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak (ihlasla) O'na yalvarırlar. Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Zaten bizim âyetlerimizi, ancak nankör hainler bilerek inkar eder.

Okunuşu:
eş-Şekûru celle celâluh
Manası:
Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, ŞÜKRÜN KARŞILIĞINI BOL BOL VERENDİR.

Okunuşu:
el-Ğafûru celle celâluh
Manası:
Bütün günahları bağışlayan, affı çok.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü ALLAH BÜTÜN GÜNAHLARI BAĞIŞLAR. ŞÜPHESİZ Kİ O, ÇOK BAĞIŞLAYAN, çok esirgeyendir.

Okunuşu:
el-Mukiytu celle celâluh
Manası:
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de RIZIK VEREN Allah'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.
(29:60)
(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden RIZIKLANDIRAN mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!

Okunuşu:
el-Hafiyzu celle celâluh
Manası:
1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan. 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Ya'kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah'a emanet ediyorum); ALLAH EN HAYIRLI KORUYUCUDUR. O, acıyanların en merhametlisidir.
(12:64)
Allah'tan başka dostlar edinenleri Allah daima GÖZETLEMEKTEDİR. Sen onlara vekil değilsin.

Okunuşu:
el-Kebiyru celle celâluh
Manası:
Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini Allah bilir. Onun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; ÇOK BÜYÜKTÜR, yücedir. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.


Okunuşu:
el-Keriymu celle celâluh
Manası:
Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar. Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, İHSANI BOL RABBİNE karşı seni aldatan nedir? Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir. İyiler muhakkak cennette, kötüler de cehennemdedirler. Ceza gününde oraya girerler. Onlar (kafirler) oradan bir daha da ayrılmazlar. Ceza günü nedir bilir misin? Nedir acaba o ceza günü? O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah'a kalmıştır.

Okunuşu:
el-Celiylu celle celâluh
Manası:
Celâlet, azamet ve ululuk sahibi.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
BÜYÜKLÜK VE İKRAM SAHİBİ Rabbinin adı yücelerden yücedir.

Okunuşu:
el-Hasiybu celle celâluh
Manası:
1- Kullarına yeten, kâfi gelen. 2- Kullarını hesaba çeken. 3- Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin hesabını bütün tafsilat ve teferruatıyla iyi bilen.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "Allah'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana ALLAH YETER. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.
(39:38)
O peygamberler ki Allah'ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah'tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak ALLAH (HERKESE) YETER.


Okunuşu:
el-Vâsi'u celle celâluh
Manası:
İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zâtı) oradadır. Şüphesiz Allah'ın (rahmeti ve nimeti) GENİŞTİR, O her şeyi bilendir.

Okunuşu:
el-Muciybu celle celâluh
Manası:
Duâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. BANA DUA ETTİĞİ VAKİT DUA EDENİN DİLEĞİNE KARŞILIK VERİRİM. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.
(2:186)
Rabbiniz şöyle buyurdu: BANA DUA EDİN, KABUL EDEYİM. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.

Okunuşu:
er-Rakıybu celle celâluh
Manası:
Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan.
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, "Beni ve annemi, Allah'tan başka iki tanrı bilin" diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, "Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zatında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine GÖZETLEYİCİ yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin. Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın). Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" dedi.

Bugün 160 ziyaretçi (180 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol