Tasarim23


Saatimizin sesini kısmak için saniyenin üstüne tıklayın.

egedersler

Mübalağa

Bir olayın, heyecanın etkisiyle büyütülmesi veya küçültülmesi demektir. Yani herhangi bir olay veya varlık insan şuurunu etkilediği zaman, insanda normal dışı bir heyecan meydana gelir. İnsan da bu heyecanın etkisiyle onu büyütür veya küçültür. Meselâ sıcak hava insana öyle tesir eder ki, kişi "Yandım." der. Halbuki yanmamıştır. Sıcağın onda uyandırdığı tesir kişiyi olayı büyütme yönüne götürmüştür. Soğuk havada "Don­dum." demek de aynı şekilde mübalağadır.
 
Mübalağanın ikinci bir şekli de Teşbih sanatını kullanmaktır. Kişiyi etkileyen olay veya varlık, başka bir objeye benzetilerek büyültülür veya küçültülür. Meselâ iri cüsseli biri için "dev gibi" demek teşbih yoluyla mübalağa yapmaktır. Zayıf cüsseli birisi için "sinek gibi" demek de aynı şekilde teşbih yoluyla yapılmış mübalağadır.
 
Örnekler:
Güllü diba giydin ammâ korkarım âzâr eder Nazeninim sâye-i hâr-ı gül-i dibâ seni
(Nedim)
 
(Nazlı sevgilim güllü kumaştan yapılmış elbise giydin ama, korkarım o kumaştaki güllerin dikeninin gölgesi seni incitir.) Burada mübalağa vardır. Akla ve geleneğe göre elbise üzerindeki güllerin dikenlerinin gölgesi insanı incitemez. Ama Nedim, sevgilisinin ne kadar nazik olduğunu bize bu mısralarda başarılı bir mübalağa ile anlatabiliyor. Demek ki sanatkârın sanat gücü gulüv diye beğenilmeyen mübalağa türünü başarılı ve beğenilir hâle getirebiliyor.
 
 
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu
(Yahya Kemâl, Kar Mûsikîleri, KGK, s. 46)
 
 Gece ve kar yağışı mübalağalı şekilde anlatılıyor.
Bugün 69 ziyaretçi (79 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol